top of page

Neden araştırma, nasıl araştırma?

  • Olgu
  • 29 Mar 2016
  • 3 dakikada okunur

Bilişim Çağı


İçine bulunduğumuz zamanı, “bilgi çağı,” “bilişim çağı” gibi adlandırmalarla anlamaya çalışıyoruz.

Bilgi ya da Bilişim Çağı’nın ne olduğunu sorduğumuzd geleneksel endüstriye dayalı bir ekonomik ve toplumsal yapıdan bilgisayarlaşmış bir ekonomik ve toplumsal yapıya geçiş olduğu söylenmektedir.

Bilişim Çağı’nın ayırıcı özelliği ise “dünya, küresel bir köydür” betiminde ifadesini bulduğu gibi, uluslararası bir boyutta, yüksek teknolojiye dayalı dijital bir endüstrinin yarattığı bilgi toplumunu yansıtmasıdır.

Dünyanın küresel bir köy olması kavramı, toplumların yapısı ve dünyanın toplumsal anlamda geleceğine ilişkin pek çok düşünceye neden olabilir. Ancak, biz burada, gelişen yüksek teknolojinin, toplumu bilgi toplumu haline getirdiği kadar, bu teknoloji ile de toplumun bir bilgi nesnesi haline gelmesi üzerinde durmamız gerekir.

Toplumun her alanında dijitalleşmesi ve yüksek teknolojiye ulaşılabilirlik, toplumun her alanına ilişkin verilerin kolayca elde edilmesini ve bu verilerin kolayca işlenmesini sağlıyor.

Çağımız, yüksek teknolojilerin dönüştürdüğü toplumların yanında, gittikçe insan hak ve özgürlüklerinin ve demokrasinin geliştiği, kimsenin kimseden saklayacak bir şeyi olmayacak bir açıklık ve şeffaflığa doğru ilerledi. Bu da toplumlar ve bireyler hakkında bilgi edinme, onların düşüncelerini öğrenme, istek, duygu ve taleplerine göre hareket etme çabasını değerli hale getirdi.

İmkanlar ölçüsünde artık gerek global düzeyde, gerekse ülkemizde yerel düzeyde, özel ya da kamu pek çok kurum ve kuruluş, çalışma alanlarına, hedef kitlelerine ilişkin kamuoyu araştırmaları yaptırmakta ve bunlardan yararlanmakta.

Kişiler, kurumlar ve toplumlar olarak bilgimiz ölçüsünde, başarılı, adil, yararlı ve değerli olabiliriz. İyi niyetimiz, bilgi ile pekişmemişse ya da yanlış bilgilerle yönlendiriliyorsa, hiç kuşkusuz yarardan çok zarar getirecektir.

Bilişim çağında, hangi alanda çalışıyorsak çalışalım, kamuoyu araştırmalarından, elimizdeki ham verilerin derlenmesinden ve bunların istatistiksel analizlere tabi tutulması son derece yararlı olacaktır, hem kendimize ya da kurumumuza, hem de tüm topluma.




Amaca uygunluk


Kamuoyu araştırmalarına yönelik eleştirileri sık sık duyabiliriz. Bunlardan birisi, kamuoyu araştırmalarının iddiasında oldukları, bilimsellik, nesnellik vb. kavramların gücünden yararlanarak, kamuoyunu belli amaca göre, belli çıkar gruplarının yönlendirdiği iddiasıdır. Böyle bir yönlendirme elbette mümkündür, ancak bunlar çeşitli yaptırımların uygulanmasını gerektiren durumlardır ve kamuoyunu, sadece kamuoyu araştırmaları ile değil, pek çok yolla da yönlendirmek mümkündür. Bu nedenle, doğru bir kamuoyu araştırması, bilinçli ya da yönelimsel olarak hiçbir çıkar grubuna yarar sağlamak üzere yapılmamalıdır.

Gerek kamuoyu araştırmaların sonucunda elde edilmiş olsun, gerekse, verilerin analizi ile elde edilmiş istatistikler olsun, bunların istenildiği takdirde, yanlışları doğru, doğruları yanlış gösterecek şekilde yorumlanabileceği de yapılan eleştiriler arasındadır. Bu konuda da eleştiriler haklılık taşıyabilir. Sonuçta toplum siyasal olarak her an iktidar mücadelelerinin alanıdır ve burada güç odakları her açıdan kendi pozisyonlarını sağlamlaştırmak isteyeceklerdir. Ancak burada da istatistiğin ya da kamuoyu araştırmalarının bir zaafı sözkonusu değildir. Çünkü, yanlış kullanılan bir istatistiğin doğrusunu göstermek yine istatistiğin yol ve yöntemleri ile mümkün olacaktır.

İstatistiksel analizlerde ya da kamuoyu araştırmalarında, art niyetli yönelimlerin dışında doğru araştırmanın önünde yine bazı engeller vardır. Bunlar teknik engeller olarak ortaya çıkar. Kabaca bunları belirttiğimizde, araştırmanın sonuçlarının geçerliliğini sağlayacak nitelikte bir örneklemenin yapılıp yapılmadığı çok önemlidir. Aynı zamanda, örnekleme, araştırmanın problemlerine, amaçlarına yönelik olarak da hangi tür örneklemelerin kullanılması gerektiği konusu da önem taşır.

Araştırmanın uygulanmasında izlenecek yöntemler, saha uygulamalarının yeterliliği ve doğruluğu gibi çeşitli konular bir araştırmayı doğru araştırma haline getirmekte oldukça önemlidir.

Sonuç olarak bir kamuoyu araştırması pek çok parçanın yerli yerine oturması ve sonuçta anlamlı bir resmin ortaya çıkması açısından bir tür puzzle gibidir. Tüm parçalar doğru şekilde yerleştirildiğinde ortaya anlamlı bir sonuç çıkmalıdır. Bu da en başta aranılan şeyden ne eksik ne de fazla olmalıdır.



Rasyonalizm


Firmamız, 1998’de kurulduğundan bu yana 18 yıllık süreçte, çok sayıda proje deneyimine sahiptir. Ancak, araştırma yöntem ve uygulamalarındaki deneyiminin dışında, araştırmayı, belli bir kavrama ve bilince oturtmuş olmak önemlidir.


Araştırmanın çatısının kurulmasından, problemlerinin ve hedeflerinin belirlenmesine, soru formlarının bu problem ve amaçlara göre oluşturulmasından, araştırmanın örnekleminin niteliğinin seçilmesi ve uygulanacak yöntemlerin yeterliliğine ve nihayetinde baştaki amaçlara uygun analiz ve yorumlara kadar, hiç kuşkusuz, kamuoyu araştırmalarının standart özelliklerinin yanında, belli nosyonlar gerekir.


Kamuoyu araştırmalarının bütçelendirilmesi de özellikle önemlidir. Bu konuda da yaklaşık maliyetlerin optimum ölçülerde belirlenmesi, bu tür çalışmaların devamlılığı açısından oldukça önemlidir.

Olgu Araştırma bütün bu noktalarda ve temel değerler olan adalet, tarafsızlık, bağımsızlık, eşitlikçilik gibi genel ilkelere ve meslek ilkelerine bağlı, nihai olarak kamu yararına göre hareket eden bir anlayışa sahiptir.

 
 
 

Comentarios


Tanıtılan Yazılar
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
  • Twitter Classic
  • Whatsapp
  • Instagram
  • Kulüp binası
bottom of page